Bu akşam bir kez daha ekranlara gelecek olan ’Kesişme: İyi ki Varsın Eren’ filmi, yürekleri burkan gerçek bir hikayeyi izleyiciyle buluşturuyor. Trabzon’un Maçka ilçesinde, teröristlerle kahraman Mehmetçiğin girdiği çatışmada şehit olan Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik'in hayatını anlatan bu film, onların cesaretini ve fedakarlığını ölümsüzleştiriyor.
Film, Trabzon’un yaylalarında, Eren Bülbül'ün ailesiyle yaşadığı evde, fındık bahçelerinde, çocukluğunu geçirdiği yerlerde ve hayvanlarını otlattığı alanlarda çekildi. Eren’in yaşadığı zorlukları, hayata karşı dimdik duruşunu ve hayallerini, izleyenlerin kalplerine dokunacak şekilde beyaz perdeye taşıyor. Bu dokunaklı film, gerçek yaşam öykülerinden alınan sahneleriyle, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
KESİŞME: İYİ Kİ VARSIN EREN OYUNCULARI:
- İsmail Hacıoğlu: Ferhat Gedik
- Rahman Başel
- Ahmet Eren Taşdelen
- Ömer Asaf Kurtuluş: Eren Bülbül
- Alayça Öztürk: Cemile Gedik
- Emir Çiçek: Hasan Bülbül
- Mutlunur Lafçı: Ayşe Bülbül
FİLMİN KONUSU: Karadeniz’in yemyeşil doğasında geçen film, bir ailenin vatan sevgisini ve bu sevgiyi her şeyin önünde tutan bir astsubayın fedakarlıklarını konu alıyor. Filmin her sahnesi, Eren Bülbül'ün hayallerine, umutlarına ve ne yazık ki çok erken sonlanan hayatına bir saygı duruşu niteliğinde. Film, sadece bir kahramanlık hikayesi değil, aynı zamanda sıcak Anadolu insanının samimiyetini, Trabzon’un o eşsiz doğasında yaşananları ve her bir karışında saklı olan hikayeleri de gözler önüne seriyor.
ŞEHİT EREN BÜLBÜL KİMDİR? Trabzon’un Maçka ilçesinde, 1 Ocak 2002'de dünyaya gelen Eren Bülbül, hayata erken atılmak zorunda kalan bir gençti. Babasını kaybettikten sonra ailesinin geçimine yardımcı olmak için çalışan Eren, futbola olan tutkusu ve Trabzonspor sevgisiyle biliniyordu. 11 Ağustos 2017'de, teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan Eren, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. "İyi ki varsın Eren" sözleriyle anılan Eren Bülbül, Türkiye’nin yüreğinde derin izler bıraktı.
Eren Bülbül'ün hikayesi, yürekleri sızlatan, ancak aynı zamanda umut veren bir öykü olarak hafızalarda kalacak.